MESLEĞİ: Ozan – Eğitimci – Sendikacı.
DOĞUMU: Maraş'ın
Elbistan İlçesinin Çiçek Köyünde 1943 yılında doğdu.
ÖĞRENİMİ: Düziçi
öğretmen okulundan mezun oldu.
GÖREVLERİ: Bir süre
öğretmenlik yaptıktan sonra sendikacılık yapmaya
başladı.
ÖZALP AİLESİ:
Araştırmacı yazar Arif Bilgin, ÇİÇEK Köyü ile ilgili bir makalesinde; “ Bir de
Çiçekli Özalp Ailesinin bir kolu vardır ki, rekor düzeyde yazar çıkartmış
durumdadır. Tam 10 tane! Üstelik hepsi de aktif durumda. Bu kadar yazarı olan
bir ailenin dünyada bir daha olduğuna inanmıyorum... İsterseniz okuyun ve siz
karar verin! Kiminin bir, kiminin onlarca eseri olan üç kardeşi yazalım
önce;
2. Muhsin Özalp ve
küçük kardeş
3. Ahmet Nuri
Özalp.
Aynı şekilde kiminin
bir, kiminin yirminin üzerinde eseri olan çocuklara bakılım şimdi de;
Abdulvahap Özalp"in yazar çocukları:
4) Ertuğrul
Özalp,
6) İsmail Kutlu
Özalp,
7) Mehmet Nizamettin
Özalp,
8) Ayşe Raziye Özalp
(Muhsin Özalp’ın kızı),
9) Taha (Ali Görkem
Uferin imzasıyla yazmaktadır) Özalp.
Ailenin fertleri,
İstanbul"da yaşıyor ve bir fabrika gibi kitap üreterek ülke kültürüne inanılmaz
katkılarda bulunuyorlar.” Diyor.
----------------------------------------------------------------
ŞİİRİ
Bahtı
Karalı
Karşıdan bakınca gülü
andırır
Deli divâneyim gördüm
göreli
Pür alev sevdası yakar
yandırır
Bu zâlime gönül verdim
vereli
Gözümde hayâlin gezinir
durur
Uzansam yatağa beynime
vurur
Dallarım sararıp
güllerim kurur
Aşk bağına gönül sürdüm
süreli
Karanlık basarsa ağıp
geliyor
Sinsice ufuktan doğup
geliyor
Bir esip bin kere yağıp
geliyor
Başıma sevdasın sardım
saralı
Bu gârip arz eder hâlini
canan
Sana sunar canın malını
canan
Ölene dek bekler yolunu
canan
Aşkınla hülyalar kurdum
kuralı
Dökülür kâkülün kaşın
üstüne
Yolladığın selâm başım üstüne
Ölürsem yazarsın taşın
üstüne
Ölmüştü gönlüne girdim
gireli
Muhsin’i işveyle kül
ettin zâlim
Beynime girerek kul
ettin zâlim
Yerden yere atıp pul
ettin zâlim
Kurbanlık olmaya vardım
varalı
-----
2.
Açmazsa
Eğer
Dilim dönüp tarif edemez
O’nu
Gönlümü gözümü açmazsa
eğer
Hafsalam hayalle anlamaz
O’nu
Kibirle benlikten
geçmezse eğer
Çözmeye çalışan yaşar
dıramı
Sıralar binlerce sapkın
kuramı
Harman yapar helâl ile
haramı
Acele toplanıp göçmezse
eğer
Sonsuz hikmetini akıl
alamaz
Kudretini hiçbir kulu
bilemez
İhsânla lûtfine doyum
olamaz
İnsanlar inkara kaçmazsa
eğer
Hepimizi akşam sabah
sesliyor
Gönlümüzü sevgilerle
süslüyor
Karşılıksız kurdu kuşu
besliyor
Vergiyi savurup saçmazsa
eğer
Sapıkların kısmetini
kesmiyor
Tufan olup üstümüze
esmiyor
İsyankâra bile kızıp
küsmüyor
Gönüllü küfürü seçmezse
eğer
Sultanıma gönül versem
az gelir
Tavuk sunsam karşılığı
kaz gelir
Muhsin idraksize sözün
naz gelir
Mânâ çeşmesinden içmezse
eğer
------
3.
Bir
Tanem
Sevdalı sayıklar yıllar
geçse de
Sevmeyince kollar sarmaz
bir tanem
Kara sevda çeken zehir
içse de
Açlar ölse toklar görmez
bir tanem
Sevdanın ateşi yakar
içimi
Ne söyleyim kendim
yaptım seçimi
Yolsam da faydasız akça
saçımı
Çöle giden çiçek dermez
bir tanem
Gönül vazgeçmeden izler
peşini
Hayal âleminde yaşar
düşünü
Mahşerde de arar bulur
eşini
Dert yakarken huzur
ermez bir tanem
Olur olmaz yerde zülüf
tarama
Çöller diyârında ırmak
arama
Tuz basma sevgilim derin
yarama
Sel yatağı pınar vermez
bir danem
Ben aşığım her mihneti
çekerim
Gamı gömer gülücükler
ekerim
Nolur bir kerecik baksan
şekerim
Derman dersen kimse
yermez bir tanem
Muhsin düşmeyesin gönül
alına
Çeşit çeşit huylar
vermiş kuluna
Anka kuşu konmaz çalı
dalına
Tiftiksiz hırkayı örmez
bir tanem
------
4.
Elhamdülillâh
Kendine tapan nefsi
gerçeği tepen nefsi
Ensesinden sıkıca tuttum
elhamdülillâh
Günaha sapan nefsi
hâinlik yapan nefsi
Zincirleyip zindana
attım elhamdülillâh
Zamana kıyan zevki ömürü
yiyen zevki
Harama kayan zevki imânı
soyan zevki
Helâle doyan zevki
amacım diyen zevki
Takıp yuları tutsak
ettim elhamdülillâh
Hürriyeti bağlayan
azgınlaşıp çağlayan
Kanla kini yeğleyen
yürekleri dağlayan
Yakıp çıkar sağlayan
gösterişle ağlayan
Arsız nefsin üstüne
gittim elhamdülillâh
Boş dâvâ çalan dili
güçsüze kalkan eli
Sırtımda gezen malı
gerçeği örten şalı
Şirke batıran yolu
küllükte biten gülü
Süre süre yılkıya kattım
elhamdülillâh
O’na gönül verince
sanemleri yerince
Yoluna post serince
hizmetine girince
Mahsülünü derince
muradıma erince
Dünyayı aşığına sattım
elhamdülillâh
Özgürlüğü bulunca mutlu
mesut olunca
Hayat nedir bilince
şevkle yelip gülünce
Muhsin aşka gelince
kâlpten kiri silince
---------------------------------------------elhamdülillâh
----------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder