DOĞUMU : 1940 Yılının ilk aylarında, Maraş’ın Afşin İlçesinin Berçenek Köyünde doğdu.
ÖĞRENİMİ : Berçenek'in okulsuz yıllarında, Elbistan'ın Alembey Köyündeki Lütfü Efendi Medresesinde okudu ve Kur'an eğitimi aldı.
AŞIK MAHZUNİ, 1956 yılında Berçenek’e
gelen ilk okuldan mezun oldu.
1957 Yılında Mersin
Astsubay Okuluna başladı.
GEÇİMİ : 1968 Yılında
kendi adına bir plak firması kurdu. Ama kısa zamanda bu firmayı
batırdı.
CEZAEVİ : 1971 Yılındaki
askeri darbeden sonra kurulan Nihat Erim hükumetinin, Deniz Gezmiş ve
arkadaşlarını idamdan sonra; Erim Erim Eriyesin türküsünün
plağını çıkardı ve bundan dolayı tutuklanıp dört ay cezaya
çarptırıldı.
1973 Yılında halkı suça
teşvik etmekten tutuklandı ve Ankara Sıkıyönetim Mahkemesinde
yargılandı.
EVİ KUNDAKLANIR: 1972 de
Antep'deki evi kundaklandı. Bunun sonucunda, Ozanın tüm ödülleri ve
arşivinin yandığı söyleniyor.
DÜNYANIN 1. OZANI: 1998
Yılında, 58 kaset sahibi olan Mahzuni, dünyanın yaşayan üç büyük ozanı arasında
birinci sırayı alır. Bir çok yabancı ülkede deyişleri değişik dillerde
okunuyor.
MEDENİ
HALİ: Evli, 8
çocuk, 4 torun sahibidir.
a) 17 Yaşındayken
dayısının kızı ile evlenir. Bu evlilikten bir kızı olsa da, Mahzuni bu evliliği
bir mektupla bitirir.
b) 1961 Yılında,
Ankara'da İtalyan asıllı Sovina (Suna) isimli bir kızla tanışır. Bu evlilikten
üç çocuğu olur.
c) 1971 Yılında üçüncü
eşi Fatma Hanım'la evlenir.
HASTALIĞI: 2001 Yılının başlarında rahatsızlanarak, kalp ve
solunum yetmezliği nedeniyle, JFK Hospital'da yoğun bakım altına
alındı.
ÖLÜMÜ: 2002 Mayıs ayının 17' si
Mahzuni Severler için kara bir gün. Almanya'nın Köln Şehrinde hayata gözlerini
yumdu. Hacı Bektaş Veli Külliyesinin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgeye
defnedildi.
ESERLERİ
1.
Tüm
türkülerinin yer aldığı 8 kitabı bulunan ozanın, Bektaşi Kültürünün ve Anadolu
Ezgilerinin dünyaya tanıtılmasında önemli bir yeri
vardır.
2. 1961 Yılından itibaren, gönül
verdiği yoldan giderek, onlarca plak ve kaset yaptı. Hakkında yazılan ve
yazdığı kitaplar uluslararası edebi tartışmalara konu
oldu.
----------------------------------------------------------------
şiiri
1.
ağlasam mı
mevlam gül diyerek iki göz vermiş
bilmem ağlasam mı ağlamasam mı
dura dura bir sel oldum erenler
bilmem çağlasam mı çağlamasam mı
yoksulun sırtından doyan doyana
bunu gören yürek nasıl dayana
yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
bilmem söylesem mi söylemesem mi
mahzuni şerif’im dindir acını
bazı acılardan al ilacını
pir sultanlar gibi darağacını
bilmem boylasam mı boylamasam mı
-----
2.
yuh yuh
uzaktan yakından yuh çekme bana
sana senin gibi baktım ise yuh
efendi görünüp bütün insana
hakkın kullarını yıktın ise yuh
bu kadar milletin hakkın alanlar
onları kandırıp zevke dalanlar
diplomayla olmaz hakim olanlar
suçsuzun başına çöktüm ise yuh
ben insanım benden başlar asalet
asillere paydos beye nihayet
şu insanlık derde girerse şayet
ona yar olmaktan bıktım ise yuh
yuh yuh soyanlara
soyup kaçıp doyanlara
insanlara kıyanlara
yuh nefsine uyanlara yuh
-----
3.
işte gidiyorum
çeşm-i siyahım
işte gidiyorum çeşm-i siyahım
önümüze dağlar sıralansa da
sermayem derdimdir servetim ahım
karardıkça bahtım karalansa da
haydi dolaşalım yüce dağlarda
dost beni bıraktı ah ile zarda
ötmek istiyorum viran bağlarda
ayağıma cennet kiralansa da
bağladım canımı zülfün teline
sen beni bıraktın elin diline
güldün mahzuni’nin berbat haline
mervanın elinde parelense de
-----
4.
delaley
bağa girdim bağbanı yok
güle sordum figanı yok
sürüyü kurtlar dalamış
bu sürünün çobanı yok
ah ley delaley delaley
nereye başı delaley
dere kavuşur dereye
akar gider gemere’ye
savaşı girmiş yüreğe
yarası yok çıbanı yok
ah ley delaley delaley
nereye başı delaley
mahzuni’yim doğrusunun
dermanı yok mudur bunun
sevdaya giden yolcunun
çarığının tabanı yok
ah ley delaley delaley
nereye başı delaley
-----
5.
al birini vur birine
yıkılası bozuk düzen
bıçak kemiğe dayandı
gayrı bize yazık düzen
gönlümüz kana bulandı
al birini vur birine
koydu bizi hiç yerine
vay boyunuz devrileydi
inandık körü körüne
ağar kara saçım ağar
hıçkırık sinemi boğar
bu yılda böyle giderse
başımıza taşlar yağar
al birini vur birine
koydu bizi hiç yerine
deli miydik serseri mi
inandık körü körüne
gel mahzuni söyle sözü
harap ettik yazı güzü
daha karanlık basmadan
üsküdar'ı geçti dürzü
al birini vur birine
koydu bizi hiç yerine
gönlümün gözü çıkaydı
inandım körü körüne
-----
6.
bu yıl benim
bu yıl benim yeşil bağım kurudu
dolu vurdu yapraklarım çürüdü
benim de saz tutan elim var idi
şimdi bir köşede yatar ağlarım
benim ile lokma yeyip içenler
gölgemin altında konup göçenler
sizi zalim dar günümde kaçanlar
ben kendi kendime çatar ağlarım
çırpına çırpına bir yuva kurdum
bebeği görmedim kundağı gördüm
deryada boğuldum karaya vurdum
çileden çileye bakar ağlarım
mahzuni şerif'im budur ahvalim
zamane bozulmuş insanlar zalim
kıyamete kadar gider bu halim
sabır edip matem tutar ağlarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder