DOĞUMU: 1938 Yılında Maraş’ta doğdu.
ÖĞRENİMİ: İlk ve
Ortaokulu doğduğu kentte okudu.
GÖREV
YAPTIĞI
OKULLAR
Karaman Lisesi, Bursa
Kız Öğretmen Lisesi, Bursa Anadolu Lisesi, Maraş Kız Meslek Lisesi, Ticaret Lisesi ve Eğitim Enstitüsünde Türkçe ve edebiyat öğretmenliği
yaptı.
EMEKLİ: Ocak 1993’de
emekli oldu.
EDEBİ HAYATI: İlk şiiri, 1964’de Konya’da Şair Feyzi Halıcı’nın çıkardığı yayımını sonraları Ankara’da
sürdüren Çağrı dergisinde yer aldı. Sonra; Hisar, Varlık Yıllığı, Türk
Edebiyatı, Millî Kültür, Defne, Ilgaz, Elif, Toprak, Dolunay, Tepe Edebiyatı,
Seviye, Kültür ve Sanat, Doğuş Edebiyat, Palandöken, Harman, Çınar, Genç
Kardelen, Güneysu, Kırağı, Alkış, Dava, Ayna, Yeni Ufuk, Kümbet, Şardağı gibi
çeşitli fikir ve sanat dergilerinde şiirleri
yayımlandı.
ÖZEL SAYI: Bir
dergi, bir sayısını ARİF EREN ÖZEL SAYISI olarak
çıkardı.
ÖĞRENCİLERE ÖDEV:
Üniversitelerde eserleri ile ilgili lisans tezleri hazırlandı. Liseler de
şiirleri inceleme ödevi olarak verildi.
ULUSAL: 1996’da bir
ulusal televizyon “Bir Şair Tanıyalım” adlı programında ARİF EREN’i tanıttı.
Bazı şiirleri klip yapılıp Tv’de gösterildi.
ÖDÜLÜ: 2005
Yılında Antalya Şair, Ozan, Yazar ve Ressamlar Kültür Derneği (Anşoyad)
tarafından 2. Şairler Buluşmasında Yılın Akdeniz Büyük Şiir Ödülü’ne Layık
görüldü.
ESERLERİ
1. Bu Kent Sende Kalsın
- 1965,
2. Yurt Tesbihi -
1975,
3. Hayatı Huzura
Ayarlamak - 1985,
4. Görkemli Denge -
1996,
5. Zaman Yerinde Durmaz
- 2006,
* ARİF EREN Hayatı-Sanatı- Şiirleri
- 2010.
----------------------------------------
şiiri
BİR KUŞTUR ZAMAN
Yüzde kaşlar nasıl
yakışmışsa gözlere
Dil konuşurken öyle
olmalı kelimeler
İnsan yüreği
yufkadır
Kırılır kötü
sözlere
Kökü derinde olan
sabrın
Sonunda hep hayır
vardır
Zaman ufkundan güneş
gibi
Bir gün doğar beklenen
yarın
Aceleyle tanış olmak
niye
Belirli bir zaman
sonra
Yeşil ekin değirmende un
olur
Sabır en iyi
sermaye
Sorguya çekmeli kendini
insan
Vicdanıyla baş başa
kaldığı an
Hatanın tekrarına izin
yok
Kafesten uçan bir kuştur
zaman
Arif
EREN
---
DUA
Çocukken şimşek çıktığı
zaman
Gök kubbe yıkılıyor
sanırdım
Masum duygular içinde o
an
Allah’ım gök kubbenin
suçunu
Bağışla diye dua
ederdim
Bulutlar yağmur olup
yağınca
Yedi kat gök ağlıyor
sanırdım
Her yer sular içinde
kalınca
Allah’ım çok ağladı
gökyüzü
Artık güldür der dua
ederdim
Dolular vurunca
pencereye
Bir çeşit taş yağıyor
sanırdım
Hemen saklanırdım bir
köşeye
Allah’ım, bu taşların
hiçbiri
Cam kırmasın der, dua
ederdim
Yıldırım düştümü bir
ormana
Alevler yükselecek
sanırdım
Bir anlam veremezdim
yangına
Allah’ım, ağaçları kuş
yap da
Uçsunlar diye dua
ederdim
Gökkuşağını görünce
gökte
Gökyüzü boyanıyor
sanırdım
Mavi sarı yeşil ve mor
renkte
Büyük Allah’ım
dualarımı
Kabul etti diye
sevinirdim
Arif
EREN
--------
BAHAR
SEVİNCİ
Kıpır kıpır yeniden
canlanır hayat
Bu büyülü bahar
günlerinde
İnsanı kendine
çeken
Bir mıknatıs olur
tabiat
Ak duvaklı ağaçların
seyrine
Ne göz doyar, ne
gönül
Bir mevsim boyu
bakarsın
Hep hayran olursun
güzelliğine
Renk yarışında görürsün
çiçekleri
Birbirinden taze,
birbirinden alımlı
Kırlarda seyrana çıkan
güzellerin
Burcu burcu çiçek kokar
elleri
Yine heyecan duyarsın
eskisi gibi
Koparırken taze açmış
bir gelinciği
Gençlik duygularını
yeniden yaşıyor
Bahar gelince İnsan
kalbi
Arif
EREN
--------
ZAMAN YERİNDE DURMAZ
Harfler dilimde sıraya
girdiler arkası arkasına
Sana bir hoş geldin
demek için
Gözlerimin göz bebekleri
heyecan içinde
Benden daha sabırsızlar
seni görmek için
Bilirsin mutluluk için
bir güvedir tereddüt
Artık gel, bir sebebin
yok gelmemek için
Zaman yerinde durmaz,
mevsim değişir
Şimdi tam zamanıdır
karar vermek için
İnsanı hep engeller
verilmeyen kararlar
Elimizde bir belge yok
yarına güvenmek için
Rüzgâr sertleşir,
yapraklar uçuşur, kuşlar gider
Kimse buyur demez
yalnızlığınızı gidermek için
Her zaman bir sona doğru
akar zaman
Fırsat kollar aynalar
bunu söylemek için
Çok kez farkında olmaz
insan eline geçen fırsatın
Kıymetini bilmek lâzım
sonra üzülmemek için
İnsana her zaman böyle
yâr olmaz şansı
Gel artık, bu şansı
küstürmemek için
Arif
EREN
--------
3. GÖZLERİM ÜŞÜDÜ
3. GÖZLERİM ÜŞÜDÜ
Dışarıya kar yağıyor
yüreğime hüzün
Çocuk, gözlerimi üşüttü
üşüyen yüzün
Ellerin titremekte
büzülüp küçülmüşsün
Külhan bile ısıtamaz
öyle üşümüşsün
Kim doğurdu seni, kim
bıraktı bu sokağa
Daha kaç gün
dayanabilirsin bu soğuğa
Sana vicdansız ve
acımasız bir hayatı
İnsanlığı yitirmiş
insancıklar tanıttı
Gündüzün yok, gecen yok,
belki hiç olmayacak
Bunun hesabı kimden, ne
zaman sorulacak
Ne tarihi belli, ne
günü, yok böyle bir şey
Umut tükeniyor artık
kaybolacak her şey
Duyarlı olması gereken
yürek nasırlı
Görmesi gereken gözler
hepten kataraktlı
Hiç böyle yağmamıştı
yüreğime bu hüzün
Çocuk, gözlerimi üşüttü
üşüyen yüzün
Arif
EREN
--------
DÜŞÜNCE YOLCUSU
Gözlerimin gölünde
fırtına var
İki yana sallanır durur
kirpiklerim
Bir şeyden ürken
ceylanlar gibi
Uyku suyunu içmez
gözbebeklerim
Bitmek bilmeyen düşünce
yolunda
Bir yolcuyum tan atana
dek
Nice ovalar, dağlar
aştım
Sevinç ve hüzün
çiçekleri devşirerek
Kimi ovalar şenlik
içinde
Yüz görümü ister
kozalar
Bir düğün sevinci
yaşattı bana
Telli duvaklı
pamuklar
Kimi ovalarda bir hüzün
sessizliği
Talihini ağartmamış kara
toprak
Yağmur bulutlarından
umut kesince
Mümkün olmaz buraları
sulamak
Kurak topraklar gibi
dilim dilim
Dilimlendi yüreğimde
duygular
Biliniz ki insanı insan
değil
İnsanı vicdanı
sorgular
Arif
Eren
---------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder