Halk Ozanı - Emekli Eğitimci.
DOĞUMU: 1945 Yılında
Maraş / Elbistan’da doğdu.
ÖĞRENİMİ
İLKOKUL: İlkokulu
Alemdar'da,
ORTA: ortaokulu
Elbistan'da,
LİSE: Öğretmen okulunu
ise Gaziantep'te okudu.
YÜKSEK OKUL: 1987
yılında, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Önlisans
Bölümünden mezun oldu.
GÖREVİ: 1965 Yılında
öğretmenliğe başladı. 1994’de emekli oluncaya kadar öğretmenlik ve yöneticilik
görevini sürdürdü.
EDEBİ
ÇALIŞMALARI: Şiirleri ve yazıları ulusal ve mahalli
gazetelerde, ayrıca ; Dolunay, Hakses, Sevgi Seli, Bizim Ece, Şardağı, Bizim
Kalemler, Bir Tebessüm ve Kumru... gibi dergilerde
yayınlandı.
ÖDÜLLERİ: Birçok şiiriyle ödül aldı ve çok sayıda şiir şölenine
katıldı.
YAPTIKLARI: Mahalli
TV’lerde, program, yapım ve sunuculuğu yaptı.
ESERLERİ
1- Güneş ve
Yarasalar,
2- Gönül Pınarından
Damlalar,
3- Yüzdeki
İmza,
4- Taşlar Toprağa
Bağlı,
5- Bir Avuç
Özgürlük,
6- Söze Vuran
Dalga,
7- Aynadaki
Görüntü,
8- Kalemin
Gizlediği,
9- Adın Saklı
Durur,
10-
Pipetleme,
11- Gel Ki Gül Koksun
Dünya,
12- Çeşm-i
Şehlâ.
---------------------------------------------------------------------------------
Şiirlerinden
1.
Gurbet
O diyarda güneş bir
başka batar
Her akşam hüzünle
tüllenir gurbet
Olan dertlerime eşlik
ederek
Kendi hâl diliyle
dillenir gurbet
Hayatta iç içe gül ile
diken
Acıyı kim bilir en iyi
çeken
Sıladan uzakta derdim
bin iken
Her gün çoğalarak
dallanır gurbet
Eğil gurbet eğil önümde
eğil
Seni bilen sana eyler mi
meyil
Bu acı diner mi hiç
mümkün değil
Kalpte sarkaç gibi
sallanır gurbet
Dağından eksilmez ne sis
ne duman
Onu ölüm ile tartmayın
aman
Gelir mi Allah’ım sonu
ne zaman
Yıllarca özümde yıllanır
gurbet
Kara yâd ellerde yer
başka yakar
Yavuklu olanı yâr başka
yakar
Ayrılık ateşi bir başka
yakar
Kor olur içimde küllenir
gurbet
27/05/'99
Hanifi
KARA
--------
2.
Affet Yâ Rabbi
Dili, kavmi değil de, îmânına bakarak
Kürtleri ve Türkleri… Lazları da affeyle
Bakmadan cinsiyete, yaşayan insanları
Erkekleri dulları kızları da affeyle
Sevâbımız varsa da günâhımız daha çok
Gel kendini aldatma boş laflara karın tok
Hiç kimsenin yüzüne bakacak hâlimiz yok
Günahlarla kararmış yüzleri de affeyle
Kötü şeylerdir dâim, nefsin hoşuna giden
Sanki birer kargayız, biz olduk çöplük diden
Dedi/kodu, gıybeti, diline tesbih eden
Mâlâyâni söylenen, sözleri de affeyle
Sonunda pişman olur, övünürse soyuyla
İnsanlar yargılanır, elbet bir gün huyuyla
Bedeni ortak edip, işlenen beş duyuyla
Mahreme nazar eden, gözleri de affeyle.
Her şeyleri eritir, tuttu mu benim ahım?
Dese de neye yarar, ben Kral’ım, ben Şah’ım
Yalvarırım ben sana, ne olursun Allah’ım!
Affetmeyi seversin, bizleri de affeyle…
27/10/’10
Hanifi KARA
--------
3.
açlık
Mide aç, gönül aç, yaşanır sanma
Gönül gönül ise sevgiye muhtaç
Hele bir irdele görünse de tok
İnsanların çoğu sevgiye aç, aç
Aşkın KDV’si içinde ekli
O öyle bir şey ki renkli mi renkli
Sevgiyle örülmüş yürek gerekli
Öyle ki takmalı her başa bir taç
Âşıksa bir insan aşk ile erir
Sevenler sevdiğin peşinde sürür
Başka yerde değil kalpte yeşerir
Bir gönül buldun mu ona sevgi saç
Sedâyı hapsetsen o büyür gelir
Sen düzlük istersin hep bayır gelir
Aşktan mahrum isen ne hayır gelir
Sevgisiz insandan uzak dur kaç, kaç
Gönül fırınında pişer o pide
Aşk denilen sunulmaz ki tepside
Sevgi özlemiyle, yaşar hepsi de
Kendin bilen insan gördün ise kaç
08/09/’12
Hanifi KARA
--------------------------------------------------------
KELİMELER
Yad elle: 1. Baba ocağından uzak yerler, gurbet.
2. Yabancı kimseler, yabancılar.
Dedi/kodu,: İnsanların orada bulunmayan bir insanı hunharca eleştirmesi.
Gıybet: Yerme, akkadan konuş ve çekiştirme.
------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder