http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

13 Temmuz 2014 Pazar

OSMAN SARI



Ozan - Yazar - Akademisyen. 

DOĞUMU: 1946 yılında Maraş’ın Sarımollalı köyünde dünyaya geldi.

ÖĞRENİMİ
İLK: İlköğretimini bu köyde, 
ORTA-LİSE: Orta öğretimini Maraş İmam Hatip Lisesinde  tamamladı (1968). 
ÜNİVERSİTE: Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1973 yılında mezun oldu.

ÇALIŞTIĞI ALANLAR : Çalışma Bakanlığında İş Müfettişi olarak çalıştı. 1979 yılından beri (İTÜ) Sakarya Üniversitesinde öğretim elemanı olarak çalışmaktadır. Halen Sakarya Üniversitesi, İİBF, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Ana Bilim Dalında Yardımcı Doçent olarak çalışma hayatına yönelik hukuk dersleri vermektedir.

MEDENİ HALİ: Evli ve üç çocuk sahibi.

YAZILARI: Şiir ve yazıları; Gonca, Çıkış, Defne, Edebiyat, Diriliş, Mavera, İlim ve Sanat Dergilerinde yayınlandı.

ESERLERİ:

1. Bir Savaşçıdır Kalbim.
2. Aydınlar İhaneti.
3. Önden Giden Atlılar.
4. Türkiye’de İşyeri ve Sendika Denetimi.

-----------------------------------------------------------------------------------------------

şiiri

tükenir 
heybetli duruşları

Sen yoksun burada
Telaşlı telaşlı dolaşan insanlar arasında
Her yana savrulan bu kalabalıkta bir şey var
Artık bu bulvarlarda
Ağaçların bile
Tahammülü kalmamıştır

Bir gün
Bu insanlar bu caddelerden geçmeyecek artık
Bu gündoğuşları bu akşamlar bir gün tükenir
Bu bahar
Bu yağmur
Bu çiçek açışları bu bakışlar gözlerinde
Toprağın alıp alıp bir gün geri verişleri
Tükenir bu heybetli duruşları dağların
Sürekli toprağa doğru kayıyoruz biri çekiyor bizi
Biri bir bir geri alıyor verdiklerini
Bir gün böyle yürüyemeyebilirim burada

Sen yoksun daha
Boşunadır bunca kolladığın ufukları
Yağmurun bile
İstemiye istemiye yağışında bir şey var
Göklerin bunca susuşundan sonra
Bir sabırsızlıkla patlıyor gök gürültüleri
Sen yoksun daha
Bu baharı yorgun görüyorum böyle
Toprağın üzerinde bir ordu gibi
Yürüyen karıncalarda
Mahmur kızların bakışlarında
Çiçek açışlarında bir hüzün
Bu yıl da boynu bükük açıyor menekşeler

Toprak bizden usanmış artık
Sarsarak
Üzerinden atıyor insanları
Yeraltından
Derin homurtularla konuşuyor

Sen büyüyorsun şimdi
Bunca oluşlardan habersiz
Ey
Uyurken bile yürüyen çocuk

*

Bu aşk beni mecnun gibi
Çeker beni çöle beni
Dağa beni taşa beni

Bir uçurumdur gözlerin
Atıverir birden beni
Derin bir boşluğa beni

Bir kararda koymaz beni
Çeker mevsimden mevsime
Bir yaza bir kışa beni

Bırakır yem olsun diye
Kurda beni kuşa beni
Sürer bir yokuşa beni

Bilirim ki bir gün beni
Hiç acımaz salar beni
Derin bir ateşe beni

Geliverir bir gün beni
Alır beni gider beni
Ölüm beni ölüm beni

*

haber versem tprağa 

I.

Bütün varım toplasam sonra varsam toprağa
Hepsin üstüne atsam ve savursam toprağa

Er geç basar bağrına sevgili gibi beni
Ne denli meydan okur gibi dursam toprağa

Elbet bilir uğruna niçin öldüğümüzü
Ve bir bir söyler bana, bir gün sorsam toprağa

Anlatsam üzerinde ne olup bittiğini
Çıkar toprak olmaktan, haber versem toprağa

Kimse karşı koyamaz alır götürür bir bir
Çeker beni ne denli, göğüs gersem toprağa

Uğraşıp biriktirip döksem alın terimi
Bir özgürlük evreni varıp kursam toprağa

II. 

Bütün varım toplasam, sonra varsam toprağa
Senin çağınla olsam  senle girsem toprağa

Senin doğduğunu ve geldiğini senin
Atılır yerden yere  haber versem toprağa

Bulsam ve saptasam bir bir ayak izlerin
Öpsem öpsem ve sonra alnım vursam toprağa

Kutlu ayaklarındır, değdi diye sevgili
Yalnız senin adına,bir kapansam toprağa

İncinmesin diye sen taşlara dikenlere
Diz çöküp te önünde ve yakarsam toprağa

*

kurşun gazeli

Savaşa girdin kalbim bin yara aldı beni
Ne denli acı varsa aradı buldu beni

Seni bir bomba gibi taşımak bu göğüste
Bir Ebubekir kıldı bir Ömer kıldı beni

Kurmak bize düştü bu kalbi sökülmüş çağı
Buyruk en ağır yükün altına saldı beni

Atıldık kurşun gibi kentin alanlarına
Bir kaç put ve taş gördü birden irkildi beni

Parça parça bir yürek delik deşik bir bağır
Bir beş değil sevgili bin kurşun deldi beni

Bir de bakışlarındır kurşun gözlerin senin
Kılı kıpırdamadı el gördü geldi beni

Yine seni özlemek birikti bir dağ gibi
Ve yürüdü üstüme altına aldı beni

Bir katılık döşenmiş upuzun bulvarlara
Adım atar atmaz bir donma aldı beni

Böyle çıktım alana ve yürüdüm yürüdüm
Ne görebildi kimse ne anlayabildi beni

Ve put alanlarından geçtim İbrahim gibi
Bir savaş bildi beni bir eylem bildi beni

-------------------------------------------------------------------------


Hiç yorum yok: