Kovuktan çıkmanın zamanını
en iyi yılanlar bilir
yeni bir yüz
yeni bir deri gereklidir
En iyi yılanlar bilir
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Ozan - Mimar.
DOĞUMU: Maraş’ta 1960’da doğdu.
ÖĞRENİMİ: Yıldız Üniversitesi mimarlık Fakültesi’ni bitirdi.
nuh omer
EDEBİ HAYATI: Şiirleri Adam Sanat, Çağdaş Türk Dili, Karşı, Varlık, Yazıt, Milliyet Sanat, Aykırı, Atika, İnsancıl, Dilizi, Damar, Yazılı Günler gibi dergilerde yer aldı.
ÖDÜL: Yüreği Kurşun Edem (Maraş Destanı) şiiriyle 1988’de Akademi Kitabevi Şiir Mansiyon Ödülü’nü aldı.
ESERLERİ
1. Yüreği Kurşun Edem (1988),
2. Kanrevanmaraş 1990,
3. Silintiharita 1994,
4. Ahşk 1996,
5. Antikan 1999,
6. Çağdaş Türk Şiirinde Erotizm (antoloji) ise 1999’da yayımlandı
-----------------------------------------------------------------------------------------------
ŞİİRLERİ
AYRILIK ŞİİRLERİ
1 /
İhanetler kadar yalansın / öylesin
Herşey bir şeffaf sevmedir / öyledir
Ben artık nerde, ne kadar kum ? Unuttum
intiharlar kadar uzandım / sustun
'Keşke'lerden çıktım / bir soluk geçmiş içinde (n)
Sinekler konar leşime / hem de seninle
Şimdi ben kimde, ne kadar aşk ? Sustum
Düştüm cilalı yüzünden / unuttun
4/
Varmış gönlüm bir yarın başına
ha açtı ha düşecek / kamaşır boyna
Tut beni gelincik türküsü
arıt yuvanın çırpı sıcaklığında
Küflüyüm şimdi günler mi yoksa
nasıl geberir bir aşk / böyle boydan boya
Tam da göverirken gözlerimin bebeği
ömrümün artık yaralanmış yarısında
2/
Kim kimliğinden bir adım uzak
bin adım yakın kin orda
soruyorum çünkü "Bir gülü solduran nedir?"
(Bir güle saldıran kimdir ?)
güdükleşen sevinç midir yoksa
gönlümün budanmış suyunda
Yemiş bir kez çelmesini yaşamım
gittim geldim / sildim sustum
bırakmış tafrasını satır aralarında
5/
Sen diyorsun
"Suyunu yokuşa vurmaz sular"
Ben diyorum
"Vurulmuş düşer ömrüme keklik"
( çıkmaz sokaklarındayken umudun )
Oysa burnumu zorluyor bahar
3/
Ben artık gidiyorum / olacağı buydu
kim ne derse desin / suyuma gölge düştü
serptim kumruların önüne
hüznümün uykulu kırıntılarını
Kalırsa avcumda bir öksüz gülüşüm
kalır ya / hangisi dersin ?
seyrelmiş saçlarımı aralar
gurbetin deli rüzgarı
Ben artık gidiyorum / kalacağı buydu
6/
Geciken dalına konma
kinle dolu yaramın
Sesimde küskün bir bülbül duruyor
Yani kaç geceyse
yalnızlığa perçin bedeli
acının küfünü yerden
tutar da kaldırır belki
göçlerim kuruyor
NUH ÖMER CETINAY
*
TARHANA
Biz bir çuval buğday idik
ezildik büzüldük
poyrazla salınan
bir başağın ardından
nerelere dizildik
çıktık değirmen taşların
girdik kaynar suların
ekşimiş yoğurtların
arasından
akşamından
karasından
yorulduk yoğrulduk
çiğlerin öfkesine serildik
Biz bir çuval buğday idik
kuşları beklerken
acıyı firikledik
Nuh Ömer Çetinay
*
KANAKANAK
Bir keklik daha susarsam
vurulur mazılar arasında
Kekik kokularına takılır ömrüm
konuşsam ölümler adına
Eylül
geçmişin tafrasına
Gamzesidir alınır yanağından
ne zaman gülmeye kalksa
kadınım ey sevdalı yurdum
kaç kez geçildi ırzına
Eylül
hepinizin başına
Korkarım yine bir kanrevan
çöküverir yurdumun bakışlarına
çünkü kaşarlıdır yüzü zulmün
sırnaşarak yanaşır yarına
Eylül
geleceğin kuşuna
Nuh Ömer ÇETİNAY
(KANREVANMARAŞ)
nuh omer
-----------------------------------------------------------------------------------------------
LİNK:
http://www.siir.gen.tr/siir/n/nuh_omer_cetinay/index.html
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder