Milli Mücadele Kahramanı.
DOĞUMU: Maraş’ta 1872’de doğdu.
SOYU: Oğuz Türküdür. Maraş’ta yaşayan abdalların ağası ve Maraş milli mücadelesinin sembol ismidir.
DİN BAHSİ: Fransız işgal güçlerini davul zurna ile karşılamak isteyen Ermeni ileri gelenlerinden Hırlakyan’a; “Değil bir kese, davulumun kasnağını altınla doldursanız din gardaşımın bağrına çomağımı vurmam” diyerek bayraklaşmış,
DAVULCUBAŞI: Geçimini davul çalarak sağlamış ve kendisi gibi davul çalan abdalların ağası ve Maraş’ta, Abdallar Mahallesinin muhtarı olmuştur. Soyisim Kanunu ile “Davulcubaşı” soyadını aldı.
BEYAZ SESSİZLİK: Hayatı ve mücadelesi ile ilgili Dr. Gökhan Gökşen tarafından bir kitap hazırlanmış ve 2008’de “Beyaz Sessizlik” adıyla yayınlanmıştır.
------
SAVAŞ/106 GÜN
Fransız işgalinden bir gün önce, (28 Ekim
1919) tarihinde Davulcubaşı Halil (Abdal Halil Ağa) evinin bahçesinde
oturuyordu.
Üç atlı kişi içeriye girdiler. İzinsiz gelen bu
kişilerin bakışları meydan okurcasınaydı.
İçlerinden biri:
" Halil Ağa sen misin?" diye
sordu.
Davulcu Halil, kişilerin davranışlarına ve
konuşmaya içerlemişti. Kaba bir şekilde gelen
adamlara:
"Evet! Benim. Ne
diyorsunuz?"
kişilerden biri Osmanlı Döneminde
milletvekilliği de yapmış olan Ermeni Agop
Hırlakyan’dı.
Hırlakyan:
"Yarın İtürmezin dağından Fransız ordusu
geliyor. Yanına iki adamını alıp orduyu davul ve zurnayla karşılayacaksın,"
der.
Maraş’ın davulcusu Halil, emirvari konuşan,
yıllarca bu memleketin ekmeğini yeyip, suyunu içen sonra da işgal güçleriyle
işbirliği yapan bu hain adama alay edercesine:
" Ney! Ney! Ney!" diye karşılık
verir.
Hırlakyan sözlerini tekrar
eder:
"Yarın İtürmezin dağından Fransız ordusu
geliyor. İki adamını al ve onları davul zurnayla karşıla,"
der.
Halil, alaylı ve sert bir ses
tonuyla:
"Ben Fransız ordusunu davul zurnayla
karşılayacağım ha?" der.
Hırlakyan, bu konuda problem çıkmaması için çok tesirli olacağına inandığı bir yola başvurur ve altın kesesini göstererek:
" Bu keseyi sana vereceğim. Eğer bu da yetmez
dersen fazla da veririm," der.
Davulcu Halil, bu teklife daha çok
içerlemiştir. Karşısındaki adam parayla kendisine istediğini yaptıracağını
sanmaktadır. Tarihe geçecek Maraş’lıların mücadelesini ateşleyecek şu sözleri
söyler:
"Altınlar senin olsun, bir kese altın değil, davulumun kasnağını altınla doldursanız ben din kardaşlarımın bağrına çomağı vurmam. Müslüman kardaşlarımın soğanının kabuğuna muhtacım. Senin altınlarına muhtaç değilim." diyerek teklifi kesin bir dille reddeder.
Hırlakyan bu sözlerden sonra:
" Alacağın olsun Halil, bunu unutma! İlk
ateşimiz sana olacak. Evini başına yıkacağız." diye tehdit eder ve iki
adamıyla oradan uzaklaşır.
Halil, vakit geçirmeden Ulu Cami’ye gider.
Maraş Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nin de üyesi olan Müftü Tekerekzade Mehmet Efendi
de cemaatle beraber camidedir. Hırlakyan’la aralarında geçen konuşmayı
kendilerine aktarır.
Müftü ve Cemaat kendisini Hırlakyan’a verdiği
cevaptan dolayı tebrik ederler. Bir gün sonra şehirlerinin işgalci Fransızlar
tarafından işgal edileceğini de öğrenmiş olurlar.
Sivas’ta bulunan Temsil Heyetine telgrafla
bilgi verilir.
Davulcu Halil’in Hırlakyan’la arasındaki
konuşma Maraş halkı arasında kulaktan kulağa hızlı bir şekilde
duyulur.
12 Şubat 1920 sabahı Fransızlar atlarının
ayaklarına keçe bağlayarak sessizce geldikleri gibi değil, mağlup olarak karlar
altındaki Maraş’ı terk etmek zorunda kalırlar.
--
Düşmanın sessizce şehri terk ettiğini öğrenen Maraşlılar
da büyük bir sevinç vardı. Davulcu Halil beyaz elbiseler giymiş ve
Şişmanzedelerin damına çıkarak çomağını davuluna vuruyor ve düşmanın sessizce
kaçtığını ilan ediyordu. Diğer davulcularla beraber şehrin dört bir yanında
davul çalmaya başlamışlardı.
29 Ekim 1919’da başlayan ve 106 gün süren işgal
12 Şubat 1920 tarihinde Maraş’ın Kahraman olmasıyla sona
ermişti.
ÖLÜMÜ: 1946’da vefat etmiştir.
Türkiye'nin Kurtuluşuna Öncü Olan Maraş Mücadelesinde Herkes Savaşan Birer Kahramandı. Bunlardan Aşağıdaki İsimleri Okuyucu İle Paylaşıyoruz.
ABDLLAH BAYAZIT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder