OZAN
DOĞUMU: Göksun’da
1957’de doğdu.
EDEBİ KİŞİLİGİ: Yazı
ve şiirleri, Ayrım, Berfin Bahar, Edebiyat, Eleştiri gibi kültür sanat
dergilerinde yayınlandı.
ESERLERİ
1. Kumdan
Kule,
2. Zar Zaman Tiner’dir.
--------------------------------------------------
şiiri
---
---
bekleyin
gözlerimi yıkadım bu şiire
başlamadan
ellerimi yıktım.sardım
sarmaladım bedenimi
buhurdanlık olarak
aklımda
demlenmeye bıraktım
ruhumu
bekliyorum
gecenin dervişi geçer mi
buradan
hangi sızıntıma iyi gelir hangi
ot
hangi yaram hangi otu
çürütür
bekliyorum
düşlerimin başlayan
kamaşmasını
dem tutmaya yakın aklımın
deliren yanını
şapkama kenar süsleri olsun
diye
bekliyorum
şiirin burasına akikten bir
taş,
incecik bir çöple işaret
bırakıyorum, çünkü
çünkü, dünyada tutuklu
kaldım
bekliyorum
depreşen şeylerin büyüsüyle,
damarlarımda
kim kimi yenerse
yensin
kazanan deliliğim
olacak
çoğalansa
cinnetim
tek ayağımı süpürge
yaptım
dünyayı
süpürüyorum
bekleyin
günün dervişi geçebilir
buradan
ağustos,2009,izmir
---
dünyanın
hiçbir
halinden biriyim
aklımı kurcalayan yağmurlar
gecikti
kumdan bir fanusta çiseliyor
şimdi zaman
haytaydım, hayat yeniden
bağışlar diye umardım
yeniden alevlenen yangınlara
yanaştım
gördüm, gidenler yalnız
kendisini götürmüş
kendisini içimde bırakan
yağmurlar aklımı çalkalayan
içimde ölmüş bir şeylerin ayak
izleri
önceden kutsanıp mühürlenmiş
içimdeki kapılar
her şeyin bir şey olmadığı
ormanlara yolcuyum
aşk beni kırıyor, ama her gün
yeniden kırılıyorum
gri giysiler içinde uyanan
uykularımda
ardından yetişemedim, gözlerimi
ararım
içimde biriken inci
taneleriyle,
kırıktır gülümsemelerim,
dokunmayın onlara
dokunursanız, orada donup
kalabilirim
kuş işlenmiş bir mendilin
sakladıkları
oymalı ceviz sandık, her şeyi
yüzünde taşır
Sarıkamış harbi desem kim başını
kaldırır
Büyük annem büyük harbin
taraflarından
Beklediği yüz için sakladığı o
mendil
Açarsam yüreğimi mendil sallamak
için
Dokunmayın
yüreğime
Yüreğime dokunsanız, kül olur
dağılırım
Kan dökülen her yerde ölen ben
oldum
Dirildim, yeniden taşların yüzü
oldum
Gidemem, gidersem saçların
dağılır
Gözlerin su olur ve
gücenir
Ağzım ki, bir işgalin kapısında
yanaşma
Yüzümse, yüzüme
yaklaşmayın
Yanaşmayın yüzüme, buz olur
kapanırım
Gidersem yeniden yangınlar
çıkarmaya
Kan dökülen yerleri dolaşsam bir
bir
Assam suretimi her kan lekesinin
üstüne
Geri gelsem ve taşlarla
yüzleşsem
Sen bir gülsen, ben sevinip
ağlasam
Kocaman bir çan olan
gövdemi
Sağır kulaklara
dayasam
Aşkın yağma günlerinden
geçerken
Mekanik buluşmalarla plastik
öpüşmeler sonrası
Kalbimi basan yoğun siste, bir
şafak vakti
Kulaklarımı yağmalayan seste
belirsem
Kim görebilir talanlardan arta
kalan gövdemi
Dünyanın bin bir halinden
biriyim işte ben
mansur balcı
-------------------------------------------
-------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder