Din
Bilgini.
SOYU: Aslen
Çerkez’dir. Ataları Kafkasya’dan gelip Maraş İli, Göksun İlçesi Korkmaz Köyüne yerleşmişlerdir.
YAŞADIĞI ASIR: 19. Yüzyılın son yarısı
ila 20. Yüzyılın ilk yarısı.
SIFATI: Yaşadığı Köyüne nispeten Korkmazlı
Abdullah Efendi, diye ünlendi.
DOĞUMU: 1865 veya 66 da, Göksun’a bağlı Korkmaz köyünde doğdu.
ÖĞRENİMİ: İlk dini bilgileri Korkmaz köyü
alimlerinden aldı. 13 Yaşındayken, büyükleri, yakındaki
Kamışcık köyüne gelen, Nakşibendi Seyyid Abdullah hazretlerini ziyarete
giderlerken, kendisi de onlara katıldı. Adını taşıyan çocuk, Şeyhin ilgisini çekti. Çocuğa zikr telkin etti, unutmasın diye de ayrıca yazdırdı.
Küçük Abdullah, yazdığı zikri her gün
aralıksız yaptı. İlerleyen zamanda
yüreğine yerleşen bilgi aşkını Abdullah’ı Halep’e
çekti.
YÜKSEK
OKUL: Medrese eğitiminin yanı sıra, Halep
Rüştiyesini de bitirdi. Sonra ailesinin isteği üzerine Korkmaz’a döndü. Babalarından kalan arazi,
küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığı dolayısıyla geçimini variyetinden karşıladı. İlmi dolayısıyla köyün imamlığını da yapıyordu.
O yıllarda Göksun
ve yöresinde kıtlık oldu. Kıtlık tüm Anadolu’yu sardı. Kıtlığın, Suriye gibi bazı ülkelerde olmadığı biliniyordu. Köyün ileri gelenlerinin önerisiyle
yiyecek getirmek için genç Abdullah’ı Halep’e gönderdi. Üç beş atın ile Halep’e gitti. Pazar’dan atlara yiyecek
yükledi. Aniden atları da buğdayı da kaybetti.
Endişe ve korku içinde yüklü hayvanları
ararken Şeyhi Seyyid Abdullah, atları ve
yüklerini müridine teslim edip, Maraş yolunu gösterdi.
Daha
sonraları, Şah-ı Nakşibent ve Abdulkadir Geylani hazretlerinin
ruhaniyetlerinden yararlandı.
Müritlerinden biri;
“Düşümde Allah’ın Resulünü görmek için ne yapayım?.” diye
sorunca cevaben;
“Adet ve ibadette
Resulullahın ne yaptığını öğren, onları nefsine tatbik et istediğin zaman onu görürsün!.”
buyurdu.
A’MA:
Altmış yaşında geçirdiği rahatsızlıktan sonra gözleri görmez oldu. Gönül gözü
sayesinde kimseye muhtaç olmadan 30-35 sene daha yaşadı.
SOYADI
KANUNU: Soyadı kanunu çıktığı zaman “Yazıcı” soyadını
verdiler.
MEDENİ DURUMU: Evlendi, evliliğinden bir oğlan, beş kız çocuğu dünyaya geldi.
ÖLÜMÜ: 1957’de
vefat eden Abdullah Efendi çevreden gelen kalabalık bir cemaatle Korkmaz köyü
mezarlığına
defnedildi.
-------------------------------------------
KELİMELER
Rüştiye: Şimdiki ortaokul seviyesindeki öğretim kurumu.
İdadi: lise seviyesindeki öğretim kurumu.
Medrese: Müslüman
ülkelerde orta ve yüksek öğretimin yapıldığı eğitim kurumlarının genel
adı.
Variyet: servet,
mal, varlık, zenginlik,
Zikir:
1. Zihinde tutmak,
hatırlamak, anmak gibi manalara gelir.
2. Bütün
tarikatların temel unsuru olan zikir, kelime olarak anmak, zikretmek, hatırlamak
demektir.
3. Zikirlerin en
hayırlısı Alla'tan başka ilah olmadığına şehadet
etmektir.
4. Allah'ı her
işte, her harekette hatırlamak zikir demek olur. Hülasa
zikir, Allah korkusu ve Allah sevgisi içinde yer alan ibadetlerin hepsine
denir.
5. Zikir, Allah'ı
anmaktır. Kur'ân'ın sarih emirlerindendir. “Beni anın, ben de sizi anayım”
(Bakara Sûresi, 152), “Allah'ı çokça zikredin ki, kurtuluşa eresiniz.”
-------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder