MESLEĞİ: Divan Edebiyatı Ozanı - Devlet Adamı
YAŞADIĞI ASIR: 18. Yüzyılın ortası / 19. Yüzyılın ilk yarısı.
ASIL ADI: Asıl adı Abdülbaki’dir.
SOYU: Sünbülzâde Vehbi’nin kardeşinin oğludur. Babası Mehmet Efendi, Sünbülzade Vehbi’nin büyük kardeşidir.
ÖĞRENİMİ: Öğrenimi hakkında kaynaklar bilgi vermese de Abdülbaki’nin yeterli öğrenim gördüğü kesindir. Keza soyları alimlerle doludur. Kadılar ve müftüler olduğunu biliyoruz. Sanırım böyle biri öğrenimden mahrum kalmaz. Kaldı ki, kendi de kadılık yapmıştır.
EDEBİ KİŞİLİĞİ: Güçlü bir ozan olduğu bilinen Abdulbaki’nin elimize geçen tek şiiri onun gücünü anlatır. ESERİ bölümüne de aldığım bu dize: Mehmet Bey Efendi şıkk ı evvel oldı devlette dizesidir.
GÖREVİ: Dursunzade Emin Efendinin kethüdalığını (1)
yapmış, daha sonra da kadılık ve hâcegânlık (2) rütbelerine kadar yükselmiştir.
MAHLASI: Şiirlerinde Bâkî mahlâsını kullanan şairin fazla şiirinin olmadığı kaynaklarda belirtilmektedir.
ÖLÜMÜ: Atandığı görevi nedeniyle İstanbul’dan Belgrad’a giderken Şumnu’da 1812 yılında vefat eder. (3)
ESERİ: Ozan’ın bir dizesinde başka şiiri elde edilememiştir. Bu dize de: Mehmet Bey Efendi şıkk ı evvel oldı devlette dizesidir.
-----------------------------------------------------------------------
AÇIKLAMALAR
(1) Kethüda: Zengin kimselerin veya devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya.
(2) Hacegan: Osmanlılar zamanında devlet dairelerindeki yazı işlerinin başında veya defterdarlık, nişancılık gibi vazifelerde bulunanlara verilen sivil bir rütbe.
(3) Ozan, taun hastalığı neticesi vefat etmiştir. Ki, çaresi olmayan hastalıktan ölenler şehittir. Öte yandan devlet görevlisi olarak yolculuk yapmakta olan Baki, eğer, taun’a yakalanmasa, başka nedenle vefat etse yine şehit olacaktı.
-----------------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder