http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

10 Temmuz 2014 Perşembe

GAFFAR BABA

  

Düşünür - Mutasavvıf - Kayde Değer Bir Ozandır. 

-----------------------------------------------------------------------------------------------

KÖKÜ: Buharalı Abdülgafur namında birinin oğlu olan Gaffar Baba, Maraş’ta Alaüddevle evkafında bulunan Çarşı Tekkesi’ni ihya etmiştir.

DEDELERİ:   Babası, Abdülgafur Efendi 18. Yüzyılda Maraş’a gelip yerleşmiş. Alim, takva sahibi, ozan  bir kişiliği vardır.

BABASI: Aynı zamanda mevlevi tarikatı bağlılarından Gaffar Baba'yı da aynı karekterde  yetiştirmiştir.

BİLGİSİ: Bıraktığı eserlerden anladığımız kadarıyla, Arapça ve Farscayı yeterince  bilip, medrese ilimlerine yabancı değil.   Aynı zamanda vakit ilmine vakıf olduğundan, namaz vakitlerini, Maraş’ta ilk defa saate bağlı hesaplayan bilgindir. 

MAHLASI: Gaffar Baba, şiirlerinde Hâmî mahlâsını kullanmıştır.

GÖREVİ: Maraş'ta Kuyumcular çarşısında bulunan Alaüddevle Vakfiyesindeki, Mevlevi Tekkesine, babası Abdulgafur Efendi zamanında Mesnevihanlığa getirilmiş, ölümüne kadar bu görevde kalmıştır.

ZINDIK DEĞİL: Halk arasında kimilerince zındık olarak bilinse de tam tersine arif bir kişi olduğu söylenir. 

ÖLÜMÜ:  1891 Yılı  olup mezarı, adı geçen  tekke içindedir. 

ESERLERİ 

1. Arapça ve farsçaya, dahası yıldız ilmine vakıf bu kiş, Hey’et, Hendese, Astronomi ve İlm-i Nücum (Astroloji) ilimlerinde de sözsahibidir. 
2. Tekke kütüphanesinde astronomi ile ilgili yazma kitaplarının olduğu zikredilir. 
3.  Kendi eliyle yazdığı takvimleri vardır.
4.  Bunların ötesinde büyük bir Divanının olduğu belirtilir. 
-----------------------------------------------------------------------------------------------

Bir gazeli

Gam artar dilde cânâ eylesem seyr  çemen sensiz 
Olur baktıkça giryân dîdeme her gül diken sensiz 

Esîr i dâm ı aşkın olalı ey Yûsuf u sâni 
Gülistân ı cihân oldu bana beytü’l hazen sensiz 

Lebin bilmem ne efsûn etdi kim bî-tâb-ı gam ile 
Dagıldı akl u fikrim nâleden lâl oldu ben sensiz 

Belâ - yı hicr ile peygûle i mihnetde her saat 
Gelir beyt i dile bin türlü âlâm u mihen sensiz 

Amânım kesme kurbân oldugum bilmez misin hâlim 
Ki meftûnum sana gelmez bana gamsız gelen sensiz 

Ne var gel bir dem ol derd i dil i bî çâreme dermân 
Tenimden çıkmadan cân ey gül i nâzik beden sensiz 

Dem i subh ı ecel hoşdur benimçün şâm ı firkâtden 
Hayâtımdan usandım istemem dünyâyı ben sensiz 

Yazıp rengîn gazeller hâk i pâye arz eder ammâ 
Perîşândır bu günler Hâmî i şîrîn sühan sensiz 

-----------------------------------------------------------------------------------------------

Hiç yorum yok: