http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

14 Temmuz 2014 Pazartesi

DERTLİ DEDE


VEYA
DERDİMENT DEDE  

MESLEĞİ: Düşünür-Bilgin.

YAŞADIĞI ASIIR:  14. Yüzyılda yaşadığı bilinmektedir.

ASIL ADI:  Mustafa’dır.

KİMDİR::  Anadolu erenlerindendir. İlmi Ledün sahibi olduğu söylenir. Bu ilim ile hangi bitkinin hangi hastalığa iyi geleceğini bilmektedir. 

YERİ: Osmanlı devri velilerinden olan Derdimend Dede Hazretleri, Maraş'ın kuzey doğusunda, çevre yolu üzerinde, şifalı çiçeklerin ve bitkilerin arasındaki bir tepe   üzerine yerleşmiş, sonra dergâhını kurmuş öğrenci okutmuştur. (1)

NASRETTİN HOCA
VE DEDE

Nasrettin Hoca'nın da onun öğrencilerinden olduğu söylenebilir. 14. Yüzyılda yaşadığı tahmin edilmektedir.

ÜÇ ÜNLÜ
KİŞİYE HOCA OLDU
Sandal Hoca, okuttuğu talebelerine hikaye yollu şöyle anlatırmış;
“Derdiment Dede; gençliğinde üç meşhur mutasavvıfa hocalık yapmış; Hallac-ı Mansur, Seyyid Nesimi ve Nasreddin Hoca.
Anadolu'nun İslamlaşma sürecinde Anlatılan bir menkıbeye dayanılarak
YANGIN: Çıkan bir yangında Dergâhı  ve imarethanesi yanmış, sapasağlam kalan mezarı günümüze dek korunmuştur.

ŞİFACI DEDE:  Halk arasında Şifacı Dede  olarak nam salmıştır. Bitkiler en onulmaz dertlere şifa verdiği, her türlü hastalığı iyileştirdiği söylenilir. Vefatından asılar geçtiği halde şifa niyeti ile gelen ziyaretçiler hiç eksilmemiştir.
Halk, burada kılınacak iki rekât namaz ile tüm dileklerinin yerine geleceğine inanır.
ÖLÜMÜ: 16. Asır başlangıcındadır.
--------------------------------------------------
Derdiment Dede Türbesi 
Düzenlenmesi Maraş
Belediyesi tarafından yapılıyor
-------------------------------------------------

AÇIKLAMA

(1)

Derdiment Dede’nin, medresesinde öğrencilerinin yanında bir de kuzusu varmış. Bu kuzuyu beslermiş. Her hafta Cuma günü, kuzuyu  keser, namazdan sonra talebeleriyle birlikte yerlermiş. Yemek bittikten sonra, Derdiment Dede, hayvanın başını ve sakatatını postun içine koyar, sonra da “Kum bi İznihi Teala” deyince hayvan yeniden canlanıp ağıla gidermiş. Bu durum böyle devam edip giderken, bir Cuma günü Hoca Efendi gittiği yerden, hayvan kesme zamanı dönmemiş. Talebeler, hocalarının yaptıklarını bir bir yapmışlar ama hayvan dirilmemiş. O sırada Derdiment Dede gittiği yerden çıkıp gelmiş, olaya karışanları cezalandırmak için sormuş; “Kim yaptı?.” Talebelerden biri; “Mansur boğazladı hocam!” demiş. “Onun başı kesilsin!.” Bir başka talebe: “Nesimi yüzdü hocam!” demiş. “Onun derisi yüzülsün!” buyurmuş. Hoca Nasreddine dönüp; “Nasreddin sen ne yaptın?” diye sorunca, Nasreddin; “Ben de bu olaylara güldüm hocam!” demiş. Dede, “Kıyamete kadar herkes senin sözlerine gülsün,” demiş.
Kısa bir zaman sonra Hallac-ı Mansur cezbe halinde bulunurken “Enel Hak” sözüyle başından olmuş. Seyyid Nesimi Hurûfiliği sebebiyle derisi yüzülerek cezalandırılmış. Nasreddin hocayı anlatmaya lüzum yok.”
Sandal hoca; Bu kıssayı anlattıktan sonra;
-Aman çocuklar, Hocanın dûası da, bedduası da, tutar ha!. Siz duasını almaya bakın!. diye talebelerini terbiye edermiş.
Menkıbede geçen üç şahıstan yalnız Seyyid Nesimi, Derdiment Dede’yle görüşmüş olabilir. Çünkü; kendileri Bağdat’ta (Nesim) doğmuş, 1405’de Halep’te derisi yüzülerek vefat etmiştir. Dede’nin, Ankara’ya gidip Hacı Bayram-ı Veli ile görüştüğü bilinen bir rivayettir.  

Nasreddin Hoca; Yıldırım Bayezid - Timur zamanında yani 15. Yüzyıl  başlarında, Konya – Akşehir - Eskişehir arasında yaşamış, bir Osmanlı alim ve arifidir.

Müftü Hafız Ali Efendi de şöyle bir kıssa anlatır: 

Derdiment Dede, bazı dervişleri ile Hacca gider. Hacc esnasında, Dedenin hanımı, Maraş’tadır. Kurban bayramı, tekke de kurban etinden, içli köfte yapılır. Yemek yendikten sonra, Derdiment Dede’nin hanımı;
-Derdiment de içli köfteyi çok severdi!. der.
Bu durumu duyan derviş Çomaklı Baba;
-Ana ! İçli köfteden biraz koy da efendime götüreyim, der.
Köftenin hacca gideceğini düşünmeyen Derdiment Dede’nin hanımı aklından “Herhalde içliköfte bizim çobanın çok hoşuna gitti!..” diye geçirerek bir kaba çlokça  içli köfte koyup,  sarar ve Çomaklı’nın eline tutuşturur.
Hacc dönüşü köfteyi koyduğu kjap ve sardığı çaput, Derdiment Dede’nin eşyaları arasından çıkınca, hanımı düşünceye dalar. Düşüncesinden ayıkınca, Kocasına;
“Hoca bu ne?.” Der  boş tabağa bakarak.
Derdiment Dede; “Hanım eline sağlık içli köfte de güzel olmuştu, Mina da çok ikrama geçti!” diye takdirlerini ifade eder.
Bu sırada, Hacı ziyaretine gelenlere, Derdiment Dede; “Çomaklı’nın da Haccını tebrik edin,” diye ikazda bulunur.




(2) Sözü edilen tepe,  Sütçü İmam Lisesi karşısındadır.

------------------------------------------------

Hiç yorum yok: