http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

21 Temmuz 2014 Pazartesi

AŞIK MAHZUNİ


DOĞUMU : 1940 Yılının ilk aylarında, Maraş’ın Afşin İlçesinin Berçenek Köyünde doğdu.
ÖĞRENİMİ : Berçenek'in okulsuz yıllarında, Elbistan'ın Alembey Köyündeki Lütfü Efendi Medresesinde okudu ve Kur'an eğitimi aldı.
5164
AŞIK MAHZUNİ, 1956 yılında Berçenek’e gelen ilk okuldan mezun oldu.

1957 Yılında Mersin Astsubay Okuluna başladı.

GEÇİMİ : 1968 Yılında kendi adına bir plak firması kurdu. Ama kısa zamanda bu firmayı batırdı.

CEZAEVİ : 1971 Yılındaki askeri darbeden sonra kurulan Nihat Erim hükumetinin, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını idamdan sonra; Erim Erim Eriyesin  türküsünün plağını çıkardı ve bundan dolayı tutuklanıp dört ay cezaya çarptırıldı.

1973 Yılında halkı suça teşvik etmekten tutuklandı ve Ankara Sıkıyönetim Mahkemesinde yargılandı.

EVİ KUNDAKLANIR: 1972 de Antep'deki evi kundaklandı. Bunun sonucunda, Ozanın tüm ödülleri ve arşivinin yandığı söyleniyor.

DÜNYANIN 1. OZANI: 1998 Yılında, 58 kaset sahibi olan Mahzuni, dünyanın yaşayan üç büyük ozanı arasında birinci sırayı alır. Bir çok yabancı ülkede deyişleri değişik dillerde okunuyor.

MEDENİ HALİ: Evli, 8 çocuk, 4 torun sahibidir.

a) 17 Yaşındayken dayısının kızı ile evlenir. Bu evlilikten bir kızı olsa da, Mahzuni bu evliliği bir mektupla bitirir.

b) 1961 Yılında,  Ankara'da İtalyan asıllı Sovina (Suna) isimli bir kızla tanışır. Bu evlilikten üç çocuğu olur.

c) 1971  Yılında üçüncü eşi Fatma Hanım'la evlenir.

HASTALIĞI: 2001 Yılının  başlarında rahatsızlanarak, kalp ve solunum yetmezliği nedeniyle, JFK Hospital'da yoğun bakım altına alındı.

ÖLÜMÜ: 2002 Mayıs ayının 17'si Mahzuni Severler için kara bir gün. Almanya'nın Köln Şehrinde hayata gözlerini yumdu. Hacı Bektaş Veli Külliyesinin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgeye defnedildi.

ESERLERİ
1.              Tüm türkülerinin yer aldığı 8 kitabı bulunan ozanın, Bektaşi Kültürünün ve Anadolu Ezgilerinin dünyaya tanıtılmasında önemli bir yeri vardır.
2.              1961 Yılından itibaren, gönül verdiği yoldan giderek, onlarca  plak ve kaset yaptı. Hakkında yazılan ve yazdığı kitaplar uluslararası edebi tartışmalara konu oldu.

----------------------------------------------------------------

şiiri

1.

ağlasam mı

mevlam gül diyerek iki göz vermiş
bilmem ağlasam mı ağlamasam mı
dura dura bir sel oldum erenler
bilmem çağlasam mı çağlamasam mı

yoksulun sırtından doyan doyana
bunu gören yürek nasıl dayana
yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
bilmem söylesem mi söylemesem mi

mahzuni şerif’im dindir acını
bazı acılardan al ilacını
pir sultanlar gibi darağacını
bilmem boylasam mı boylamasam mı

-----

2.

yuh yuh

uzaktan yakından yuh çekme bana
sana senin gibi baktım ise yuh
efendi görünüp bütün insana
hakkın kullarını yıktın ise yuh

bu kadar milletin hakkın alanlar
onları kandırıp zevke dalanlar
diplomayla olmaz hakim olanlar
suçsuzun başına çöktüm ise yuh

ben insanım benden başlar asalet
asillere paydos  beye nihayet
şu insanlık derde girerse şayet
ona yar olmaktan bıktım ise yuh

yuh yuh soyanlara
soyup kaçıp doyanlara
insanlara kıyanlara
yuh nefsine uyanlara yuh

-----

3.

işte gidiyorum
çeşm-i siyahım

işte gidiyorum çeşm-i siyahım
önümüze dağlar sıralansa da
sermayem derdimdir servetim ahım
karardıkça bahtım karalansa da

haydi dolaşalım yüce dağlarda
dost beni bıraktı  ah ile zarda
ötmek istiyorum viran bağlarda
ayağıma cennet kiralansa da

bağladım canımı zülfün teline
sen beni bıraktın elin diline
güldün mahzuni’nin berbat haline
mervanın elinde parelense de

-----

4.

delaley

bağa girdim bağbanı yok
güle sordum figanı yok
sürüyü kurtlar dalamış
bu sürünün çobanı yok
ah ley delaley delaley
nereye başı delaley

dere kavuşur dereye
akar gider gemere’ye
savaşı girmiş yüreğe
yarası yok çıbanı yok
ah ley delaley delaley
nereye başı delaley

mahzuni’yim doğrusunun
dermanı yok mudur bunun
sevdaya giden yolcunun
çarığının tabanı yok
ah ley delaley delaley
nereye başı delaley

-----

5. 

al birini vur birine

yıkılası bozuk düzen
bıçak kemiğe dayandı
gayrı bize yazık düzen
gönlümüz kana bulandı

al birini vur birine
koydu bizi hiç yerine
vay boyunuz devrileydi
inandık körü körüne

ağar kara saçım ağar
hıçkırık sinemi boğar
bu yılda böyle giderse
başımıza taşlar yağar

al birini vur birine
koydu bizi hiç yerine
deli miydik serseri mi
inandık körü körüne

gel mahzuni söyle sözü
harap ettik yazı güzü
daha karanlık basmadan
üsküdar'ı geçti dürzü

al birini vur birine
koydu bizi hiç yerine
gönlümün gözü çıkaydı
inandım körü körüne

-----

6.

bu yıl benim

bu yıl benim yeşil bağım kurudu
dolu vurdu yapraklarım çürüdü
benim de saz tutan elim var idi
şimdi bir köşede yatar ağlarım

benim ile lokma yeyip içenler
gölgemin altında konup göçenler
sizi zalim dar günümde kaçanlar
ben kendi kendime çatar ağlarım

çırpına çırpına bir yuva kurdum
bebeği görmedim kundağı gördüm
deryada boğuldum karaya vurdum
çileden çileye bakar ağlarım

mahzuni şerif'im budur ahvalim
zamane bozulmuş insanlar zalim
kıyamete kadar gider bu halim
sabır edip matem tutar ağlarım.







Hiç yorum yok: