"coşkun akan hurman çayı durulmuş
bu güzellik sana haktan verilmiş
sırma saçlar ak gerdana serilmiş
telli turna gibi başın sevdiğim"
YAŞADIĞI YÜZYIL: 18. yüzyılda Afşin Tanır’da yaşamıştır.
Doğum ve ölüm tarihi bilinmemektedir.
---------
TELLİ
SENEM
OSMANAĞA
HİKAYESİ
Çukurova bölgesindeki Yörükler
ilkbahar mevsiminin sonuna doğru yaylalara çıkarlar ve yaz mevsimini yaylada
geçirirler. Güz mevsimiyle birlikte Çukurova’ya dönerler.
Çukurova’dan göçer Yörük
aşiretlerin bazıları, Afşin, Göksün ve Elbistan Yaylalarında yerleşirler.
Tanır köyü Farta
mevkiine yerleşen aşiret reislerinden birinin Telli
Senem isminde çok güzel bir kızı vardır. Telli Senem’in güzelliği dillere
destandır. Bütün Yörük delikanlıları Telli Senem’e âşıktır. Fakat Telli Senem
çevresinde kimseyi istemez.
Genç Osman’ın babası Yazıcıoğlu, Osman’ı, kendi otlaklarına yerleşen Yörüklerden otlak parası yani toprak bastı ücreti almak için gönderir. Osman, yaylada Telli Senem’i görünce aklı başından gider, çok beğenir. Yörük ağasının çadırına vardığında misafir edilir. Telli Senem’in bu çadırın kızı olduğunu öğrenir. Osman’ın aklında fikrinde Telli Senem vardır. Telli Senem de Osman’ı beğenmiştir.
Bu
bir başlangıç olur. Osman ve Telli Senem fırsat buldukça buluşurlar.
Aralarındaki aşk gün geçtikçe büyür. Bir gün Osman konuyu
babası Ahmet ağaya açar. Babası Yörük göçebe kızını gelin olarak almak istemez.
Ancak oğlunun zoruyla gönülsüz de olsa Telli Senemi babasından ister. Öbür
taraftan Yörük töresine göre de dışarı kız verilmez. Bundan dolayı Yörük ağası
da Telli Senem’i vermek istemez.
Osman, sevdiğim isimli
şiirini söyler:
1. Sevdiğim
coşkun akan hurman çayı durulmuş
bu güzellik sana haktan verilmiş
sırma saçlar ak gerdana serilmiş
telli turna gibi başın sevdiğim
hatırımdan çıkmaz şirin sözlerin
benim gibi yanar olsun özlerin
çark ı felek gibi döner gözlerin
kudret kalemi kaşın sevdiğim
hak katında kabul olsun dileğim
neden böyle gül açmıyor budağın
hacim kirazına benzer dudağın
inci mi mercen mi dişin sevdiğim
buse ver yanaktan edelim niyaz
beri gel ne olur konuşak biraz
berudun karından gerdanın beyaz
binboğa karı mı döşün sevdiğim
mecnunlar leylasın nerde ararmış
yazıcıoğlu kavuşmaya zar etmiş
kadir mevlam seni övmüş yaratmış
bulunmaz dünyada eşin sevdiğim
Yaz bitmek üzeredir. İlk yağmur yükseklere düştüğüne göre
ayrılık vakti geliyor demektir. İki genç birbirlerini delice sevmektedir. Kendi
aralarında sözleşirler. İkisi de başkasıyla evlenmeyecektir. Yaz mevsimi sonuna
doğru göçebe Yörük aşireti ansızın yaylayı terk eder. Osman’ın haberi olduğunda
iş işten geçmiştir. Osman, Telli Senem’i arar ama bulamaz.
Aradan yıllar geçer. Osman, yıllarca Senem’i arar. Nafile,
bulamaz.
Osman evlenmiş, ölen babasının yerine geçmiş, AĞA unvanını almıştır. Gözlerine
perde inmiş, görmez olmuştur. Ama hala Telli Senemi düşünmektedir.
Yıllar (belki yetmiş, belki seksen
sene) sonra, Çukurova, Maraş, Elbistan, Afşin yöresinde çerçicilik (seyyar
satıcı) yapan bir Ermeni Çukurova’da Telli Senem’in aşiretine misafir olur.
Ermeni çerçi, Tanır ve yöresini çok iyi bilmektedir. Telli Senem Osman Ağa’nın
evlendiğini Ermeni çerçiden öğrenir. Osman ağa’ya selam yollar. “Osman Ağa’ya söyle, ben daha kız oğlan kızım,
evlenmedim. Kavlimiz böyle miydi, de?” der.
Osman Ağa Telli Senem’in bu
sözlerini duyunca kör gözlerinden yaşlar boşanır.
Çevre illerin köy ve
kasabalarında, düğün - dernek ve toplantılarında da söylenen, dillerden
düşmeyen Telli Senem türküsünü söyler:
2.
bir haber geldi
Bir haber geldi Telli Senem’den
Deli gönlüm şad olmaya başladı
Akmaz iken Kör Pınarın ayağı
Suyu geldi çağlayana başladı
Aşkın cezvesi ocakta kaynar
Durmaz dedi gönlüm meydanda oynar
Ermeni dillerin şekerler çiğner
Tatlı tatlı söz olmaya başladı
Senem’in giydiği Frengi sarı
Ölmeden yünü göreydim bari
Yıkık değirmenin bozuk çarkevi
Suyu geldi düzelmeye başladı
Hele bakın şu feleğin işine
Ağu kattı benim pişmiş aşıma
Senem değmiş seksen doksan yaşına
Benim ki yüz olmaya başladı
Görünüyor Binboğa’nın dağları
Gıcı boran aşılmıyor belleri
Yazıcıoğlu Şerefli’nin Beyleri
Koca Tanır şad olmaya başladı.
-------------
KELİMELER
Berut:
Maraş İli sınırları içinde bir dağ.
Binboğa:
Maraş İli sınırları içinde bir dağ.
Frengi
sarı: Benekli sarı.
----------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder