http://sairlermaras2.blogspot.com.tr/

25 Ekim 2014 Cumartesi

ÖMER REMZİ EFENDİ



KİMDİR: İlim Adamı - İslam Hukukçusu - Düşünür - Fıkıh Profesörü.

DOĞUMU: Elbistan’da 1873’de doğdu.

SOYU: Halvetiye Tarikatı mürşitlerinden ve Şeyh Abdurrahman Erzincanî kökeninden Hafız Ahmet Hüdaî’nin oğludur.

ÖĞRENİMİ: Kur’ân-ı Kerîm’in hıfzını babasından ikmal edip Elbistan Rüştiyesi’ne girdi. Rüştiyeyi bitirip:
1.   Elbistan,
2.   Bilân,
3.   Antakya,
4.   Suriye,
5.   Ve son olarak da Zor sancağında dinî ve Arabî ilimleri tahsille 1905’de Zor ulemâsından müderris Mehmet Haydar Efendi’den icazet aldı.

YABANCI DİLİ: Anadili Türkçe gibi Arapça ve Farsça bilirdi.
32 yaşında Eylül 1321’de Resu’l-Ayn kazası Müftülüğü’ne tayin edildi.

ÖLÜMÜ: Vefat tarihi hakkında bir bilgi bulunmamaktadır.


-----------------------------------------------------------------

KELİMELER

Gizem: 1. Duyuları aşan; usumuzun doğal durumunda, varoluşu ve özü bize kapalı, saklı kalan şey. 2. Doğaüstü inanç doğruları. 
Gizemcilik:
1.    Aklın yetmediği alanlarda ve özellikle Tanrı kavramında, gerçeğe gönül yoluyla veya bir irade zorlayışıyla ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din öğretisi, mistisizm.
2.    Tinsel tutum ve düşünüş; yaşama doğrultusu olarak: 1- Karanlık, gizemle yüklü olana duyulan aşırı eğilim. 2- Açık olmayan, gizemsel düşünme biçimi. 3- Tanrısal sezgi yoluyle, algılanamayan doğaüstü gerçekleri yaşama. 4-Tanrı'ya erişme çabalarının tümü. 5- Yüksek bir gücü kavramak ve eylemlerini bu güce göre düzenlemek için gerçekliğin üstüne yükselme eğilimi.

İcazet: Bir iş için o konuda yeterli bilgiye sahip olduğunu belirten izin belgesi.

-----------------------------------------------------------------


ÖMER HULUSİ EFENDİ


KİMDİR:
1.   İlim Adamı - İslam Hukukçusu - Düşünür - İslam Gizemcisi – Fıkıh Profesörü.

2.   1913 yılı Aralık ayında Basra vilâyeti Merkez kadılığına atandı.

DOĞUMU: 1866’da Elbistan’da doğdu.

SOYU: Babası Süleyman Ağa’dır.

ÖĞRENİMİ:  İlk tahsilinden sonra Rüştiye’ye girdi, sarf ve nahivden başlayarak Arapça okudu. İcazet aldıktan sonra İstanbul’a giderek imtihanla Mekteb-i Nüvvab’a girdi. 1896 yılında şehadetnâme alarak mezun oldu.
Mekteb-i Nüvvab’tan mezun olduktan sonra;
1.   Dersim sancağı niyâbetine tayin edildi.
2.   Havası ile imtizaç edemediğinde Elbistan kazası nâibi oldu.
3.   Daha sonra Zor sancağı nâibi oldu.
4.   Maraş ve Kerkük sancağı kadılıklarında da bulundu.
5.   1913 yılı Aralık ayında Basra vilâyeti Merkez kadılığına tayin olundu.

ÖLÜMÜ: Kadılığı sırasında (18 Aralık 1914) tarihinde meçhul bir kişi tarafından öldürüldü[*].

-----------------------------------------------------------------------------------

AÇIKLAMA

[*] Bağdat Kadılığından çekilen şifreli telgrafta, Bağdat’ta Şeyh Caddesinde meçhul bir şahıs tarafından katledilerek vazifesine, din ve milletine ihanet edenlerin hali böyle olacaktır ibaresi yazılmış bir kâğıt üzerine bırakılmış olduğu ifade edilmiştir. Niçin ve kimler tarafından öldürüldüğü konusu açıklık kazanmamıştır.

-----------------------------------------------------------------------------------

KELİMELER 

Gizem: 1. Duyuları aşan; usumuzun doğal durumunda, varoluşu ve özü bize kapalı, saklı kalan şey. 2. Doğaüstü inanç doğruları. 
Gizemcilik: I.    Aklın yetmediği alanlarda ve özellikle Tanrı kavramında, gerçeğe gönül yoluyla veya bir irade zorlayışıyla ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din öğretisi, mistisizm. 
II.    Tinsel tutum ve düşünüş; yaşama doğrultusu olarak: 1- Karanlık, gizemle yüklü olana duyulan aşırı eğilim. 2- Açık olmayan, gizemsel düşünme biçimi. 3- Tanrısal sezgi yoluyle, algılanamayan doğaüstü gerçekleri yaşama. 4-Tanrı'ya erişme çabalarının tümü. 5- Yüksek bir gücü kavramak ve eylemlerini bu güce göre düzenlemek için gerçekliğin üstüne yükselme eğilimi.
İcazet: Bir iş için o konuda yeterli bilgiye sahip olduğunu belirten izin belgesi.
İmtizaç: :Uyuşmak.
Mekteb-i Nüvvab / Medreset ül Kudât: Kadı ve kadı  vekilleri yetiştirmek amacı ile açılmış okullar. (Şimdiki, Hukuk Fakültesi) Bu okullar, Muallimhane i Nüvvab olarak 1853 Yılında açıldı. 1884 Yılında Mekteb-i Nüvvab olarak ismi değiştirildi. 1911 Yılında adı yeniden değiştirilerek Metresed ül Kudât yapıldı.
Naib: 1. Vekil, birinin yerine geçen, kadı, kadı vekili. 2. Yöneten, çekip çeviren, danışman, akil kişi.
Nail Olmak: Erişmek, ulaşmak, kavuşmak.
Niyâbetine: Vekilliğine.
Sofi: Tasavvufu yaşam biçimi olarak seçen kişiye verilen addır. Mutasavvıf da denir.. 
Şehadetnâme / İcazetname: İlimde ve yazıda tahsilini bitirenlere verilen belge, diploma yerine kullanılan bir tabirdir.
Tevcih: Aşama, makam, mevki verme, terfi ettirme.
Tezkere: Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt.

-----------------------------------------------------------------------------------

ÖMER EFENDİ



KİMDİR
İlim Adamı – Düşünür - İslam Gizemcisi –
İslam Hukuk Profesörü – Sofi- Mekke Kadısı olarak görev yaptı.

YAŞADIĞI ASIR: 17. Yüzyılda yaşamıştır.

DOĞUMU: Maraş’ta doğdu. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemektedir.

ÖĞRENİMİ: Maraş’ta ilim ve irfan ile bezenmiş olarak İstanbul’a gitti. Sivasî Abdülmecid Efendi’ye intisap etti. Muallim oldu. Şeyhülislâm Ahizâde Hüseyin Efendi’ye mülâzım oldu.
GÖREVİ
1.   Kayıtlar 1640’da Hamamiyye Medresesinde görev aldığını göstermektedir.
2.   Sonrasında İbrahim Paşa-yı Cedid Medresesi,
3.   Molla Gürani Medresesi,
4.   Hankah Medresesi,
5.   Sahn-ı Seman Medresesi,
6.   Mihrimah Sultan Medresesi müderrisliklerinde bulundu.
7.   1657’de Halep kadılığına atandı.
8.   Mekke kadısı olarak da görev yaptı.

ÖLÜMÜ: Vefat tarihi 1666’dır.

------------------------------------------------------------------------

KELİMELER

Gizem: 1. Duyuları aşan; usumuzun doğal durumunda, varoluşu ve özü bize kapalı, saklı kalan şey. 2. Doğaüstü inanç doğruları. 
Gizemcilik: 1.    Aklın yetmediği alanlarda ve özellikle Tanrı kavramında, gerçeğe gönül yoluyla veya bir irade zorlayışıyla ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din öğretisi, mistisizm.
2.    Tinsel tutum ve düşünüş; yaşama doğrultusu olarak: 1- Karanlık, gizemle yüklü olana duyulan aşırı eğilim. 2- Açık olmayan, gizemsel düşünme biçimi. 3- Tanrısal sezgi yoluyle, algılanamayan doğaüstü gerçekleri yaşama. 4-Tanrı'ya erişme çabalarının tümü. 5- Yüksek bir gücü kavramak ve eylemlerini bu güce göre düzenlemek için gerçekliğin üstüne yükselme eğilimi.
Sofi: Tasavvufu yaşam biçimi olarak seçen kişiye verilen addır. Mutasavvıf da denir.

------------------------------------------------------------------------

OSMAN EFENDİ


KİMDİR: : İlim Adamı – Düşünür - İslam Gizemcisi –
İslam Hukukçusu – Maraş Medresesi Profesörü.
  
DOĞUMU: Maraş’ta 1866’da doğdu.

SOYU: Maraş beldesi fetvahâne müsevvidi Seyyithanzâde Ahmet Efendi’nin oğludur.

ÖĞRENİMİ: Maraş şehrinin Şekerli Mahallesinde bulunan Şekerli Camii Medresesinde Arabî ve dinî ilimleri tahsil etti. Bahçe Kazası eski  müftüsü Maraş ulemâsından İsmailzâde Hacı Ali Efendi’den tefsîr, hadîs ve bunlara taalluk eden şer’î ilimleri tahsille icazet aldı. İcazetinden sonra Maraş’ta Restebaiye Mahallesinde bulunan Restebaiye Medresesinde tedrîse başladı ve Maraş Müderrisi Nûhzâde Hacı Ahmet Efendi’nin 1909’da vefatı üzerine aynı tarihte
Maraş Müderrisi oldu.
Vefat tarihi bilinmemektedir

------------------------------------------------------------------------

KELİMELER

Gizem: Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik.
Gizem: 1. Duyuları aşan; usumuzun doğal durumunda, varoluşu ve özü bize kapalı, saklı kalan şey. 2. Doğaüstü inanç doğruları. 
Gizemcilik: 1. Aklın yetmediği alanlarda ve özellikle Tanrı kavramında, gerçeğe gönül yoluyla veya bir irade zorlayışıyla ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din öğretisi, mistisizm.
2.    Tinsel tutum ve düşünüş; yaşama doğrultusu olarak: 1- Karanlık, gizemle yüklü olana duyulan aşırı eğilim. 2- Açık olmayan, gizemsel düşünme biçimi. 3- Tanrısal sezgi yoluyle, algılanamayan doğaüstü gerçekleri yaşama. 4-Tanrı'ya erişme çabalarının tümü. 5- Yüksek bir gücü kavramak ve eylemlerini bu güce göre düzenlemek için gerçekliğin üstüne yükselme
İcazet: Bir iş için o konuda yeterli bilgiye sahip olduğunu belirten izin belgesi.
Müderris: Ders veren. Profesör.
Taalluk Etmek: İlgili bulunmak, ilgili olmak, ilgilendirmek.
Tedrîse Başlamak: Ders vermeye başlamak.
Sofi: Tasavvufu yaşam biçimi olarak seçen kişiye verilen addır. 
Mutasavvıf da denir.

------------------------------------------------------------------------

NURULLAH BİN ŞERİF



KİMDİR: İlim Adamı – Düşünür - İslam Gizemcisi –
İslam Hukukçusu - Hanefî Mezhebi Profesörü – Sofi.

Osmanlı araştırmacılarının, hakkında verdiği bilgi şöyledir:
Kadılar zümresinden erdemli bir zattır.

1693’de Dersaadette vefat etti.

ESERLERİ
1.     Şerh Alâ Keşfil Hak,
2.     Mecalisül Mü’minin,
3.     Nûrul Fetevâ,
4.     Mesâibünnevâsib,
5.     Ünsülvehid fi Tefsir-i Ayetiladl vet Tevhid’dir.

KELİMELER
Gizem: Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik
Gizem: 1. Duyuları aşan; usumuzun doğal durumunda, varoluşu ve özü bize kapalı, saklı kalan şey. 2. Doğaüstü inanç doğruları. 
Gizemcilik:
1.    Aklın yetmediği alanlarda ve özellikle Tanrı kavramında, gerçeğe gönül yoluyla veya bir irade zorlayışıyla ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din öğretisi, mistisizm.
2.    Tinsel tutum ve düşünüş; yaşama doğrultusu olarak: 1- Karanlık, gizemle yüklü olana duyulan aşırı eğilim. 2- Açık olmayan, gizemsel düşünme biçimi. 3- Tanrısal sezgi yoluyle, algılanamayan doğaüstü gerçekleri yaşama. 4-Tanrı'ya erişme çabalarının tümü. 5- Yüksek bir gücü kavramak ve eylemlerini bu güce göre düzenlemek için gerçekliğin üstüne yükselme eğilimi.
Sofi: Tasavvufu yaşam biçimi olarak seçen kişiye verilen addır. Mutasavvıf da denir.
-------------------------------------------------------

24 Ekim 2014 Cuma

MUSTAFA FEYZÎ EFENDİ


KİMDİR: İlim Adamı – Düşünür - İslam Gizemcisi –
İslam Hukukçusu - Hanefî Mezhebi Profesörü – Sofi.

----------------------------------------------

DOĞUMU: Elbistan’da 1864’de doğdu.

SOYU:  Hacı Halîlzâde Hüseyin Ağa’nın oğlu.

ÖĞRENİMİ: İlk ve orta eğitiminden sonra Elbistan’da bulunan medreseye girdi. Buradan icazet aldıktan sonra İstanbul’a gitti ve Mekteb-i Nüvvab (Hukuk Fakültesi)’tan diploma (şehadetnâme) aldı.

GÖREVİ VE YAPTIKLARI
1.     Biga,
2.     Malatya,
3.     1911 Martında Elbistan kazası Müftülüğüne atandı.

ÖLÜMÜ: Vefat tarihi 1915’dir.

-----------------------------------------------

KELİMELER


Gizem: 1. Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik.
Gizem: 2.  a. Duyuları aşan; usumuzun doğal durumunda, varoluşu ve özü bize kapalı, saklı kalan şey. b. Doğaüstü inanç doğruları. 

Gizemcilik:
1.    Aklın yetmediği alanlarda ve özellikle Tanrı kavramında, gerçeğe gönül yoluyla veya bir irade zorlayışıyla ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din öğretisi, mistisizm.
2.    Tinsel tutum ve düşünüş; yaşama doğrultusu olarak: a. Karanlık, gizemle yüklü olana duyulan aşırı eğilim. b. Açık olmayan, gizemsel düşünme biçimi. c. Tanrısal sezgi yoluyle, algılanamayan doğaüstü gerçekleri yaşama. d. Tanrı'ya erişme çabalarının tümü. e.  Yüksek bir gücü kavramak ve eylemlerini bu güce göre düzenlemek için gerçekliğin üstüne yükselme eğilimi.
İcazet: Bir iş için o konuda yeterli bilgiye sahip olduğunu belirten izin belgesi.
Mekteb-i Nüvvab / Medreset ül Kudât: Kadı ve kadı  vekilleri yetiştirmek amacı ile açılmış okullar. (Şimdiki, Hukuk Fakültesi) Bu okullar, Muallimhane i Nüvvab olarak 1853 Yılında açıldı. 1884 Yılında Mekteb-i Nüvvab olarak ismi değiştirildi. 1911 Yılında adı yeniden değiştirilerek Metresed ül Kudât yapıldı.
Nail Olmak: Erişmek, ulaşmak, kavuşmak.
Niyâbetine: Vekilliğine.
Şehadetnâme / İcazetname: İlimde ve yazıda tahsilini bitirenlere verilen belge, diploma yerine kullanılan bir tabirdir.
Tevcih: Aşama, makam, mevki verme, terfi ettirme.
Tezkere: Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt
Sofi: Tasavvufu yaşam biçimi olarak seçen kişiye verilen addır. Mutasavvıf da denir.

-----------------------------------------------

MUÎDZÂDE MEHMET EFENDİ



KİMDİR
1. İlim Adamı – Düşünür - İslam Gizemcisi –
İslam Hukukçusu - Hanefî Mezhebi Profesörü – Sofi.
2. Kudüs kâdılığına kadar yükselebilen, asrının Hanefî mezhebi âlimlerinin büyüklerinden ve erdem sahibi bir kişilik.

-----------------------------------------------------------------

DOĞUMU: 1516’da doğdu. 
Ashab-ı Kehf ‘de (bugünkü Afşin ilçesi) [*] 1516’da doğdu.

SOYU:  Maraş’ın Bektût oğulları ailesindendir. Bunun için bir nisbeti de “Bektûtî”dir. Babası Mûîdzâde Abdülaziz Efendi’dir.

ÖĞRENİMİ:  İlk eğitimini memleketinde aldıktan sonra İstanbul’a gitti. Mimarzâde Efendi ile Sinan Efendi’den ders aldı.

GÖREVİ VE YAPTIKLARI
1.     Sultan Süleyman’ın hocası Hayrettin Efendi’ye mülazemetle Edirne İbrahim Paşa Medresesi,
2.     Cami-i Atik Medresesi ve Kepenekçi Medresesinde müderrislik yaptı.
3.     1572’de Şam Müftüsü oldu.

ÖLÜMÜ: Vefat tarihi [**] 1576’dır.

----------

Muîdzâde Mehmed Efendi Vefatından Kısa Bir Zaman Önce:

Buyurdu Ki – 1. Peygamberimiz “   sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki: (Allahü teâlâ buyuruyor ki: Ey kulum! Emrettiğim farzları yap, insanların en âbidi olursun. Yasak ettiğim harâmlardan sakın, vera’ sâhibi olursun. Verdiğim rızka   kanâat eyle, insanların en ganîsi olursun, kimseye muhtaç kalmazsın.)

Buyurdu Ki – 2. Ebû Hüreyre “   radıyallahü anh” buyurdu ki: (Kıyâmet günü Allahü Telânın huzûrunda kıymetli olanlar vera’ ve   zühd sahipleridir).

Buyurdu Ki – 3. Büyük âlimlerden bazısı buyurdu ki: Bir kimse, şu on şeyi, kendine farz bilmedikçe, tam vera sâhibi olmaz: 
1.     Gıybet etmemeli.
2.     Mü’minlere sû-i zan etmemeli, kötü bilmemeli.
3.     Kimse ile alay etmemeli.
4.     Yabancı kadınlara, kızlara bakmamalı.
5.     Doğru söylemeli.
6.     Kendini beğenmemek için, Allahü Talanın, kendisine yaptığı ihsanları, nimetleri düşünmeli.
7.     Malını halâl yere harcayıp, haramlara vermemeli.
8.     Nefsi, keyfi için, mevki’   makam istemeyip, buraları insanlara hizmet yeri bilmeli.
9.     Beş vakit namazı vaktinde kılmayı birinci vazîfe bilmeli.
10.   Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiği iman ve işleri iyi öğrenip, kendini bunlara uydurmalı.

•      Ya Rabbi! Bizlere ihsan ettiğin nûru, hidâyeti arttır. Bizi afv et! Sen her şeyi yapabilirsin.)


Buyurdu Ki – 4. Bütün günâhlara tövbe etmek nasîb olur ve vera’ ile   takvâ (yanî harâmların ve şüpheli olanların hepsinden sakınmak) müyesser olursa, büyük nimet, yüksek devlet ele geçmiş olur. Bu, ele geçmezse, bazı günahlara tövbe etmek ve bazı haramlara vera’ eylemek de nimettir. Bu bazıların bereket ve nurları, belki hepsine sirâyet eder de, bütün günâhlara tövbe etmeye ve tam vera’ sâhibi olmaya yol açar. (Bir şeyin bütünü ele geçmezse, hepsini elden kaçırmamalıdır) buyruldu. Ya Rabbi, bize beğendiğin şeyleri yapmak nasip eyle!

KAYNAK:   /5828-Muidzade - Mehmet-efendi

------------------------------------------------------------------

AÇIKLAMA

[*] Muîdzâde Mehmed Efendi’nin doğum yeri olarak kaynaklar birbirine muhalif açıklamada bulunurlar.
1. Ashab-ı Kehf ‘de (bugünkü Afşin ilçesi) 1516’da doğdu.
2. 1516 (H.922) senesinde Eshâb-ı Kehf’in beldesi olan

[**]  Ölüm tarihi de çelişkidir. Bazı kaynaklar, 1575 yılında vefat ettiği yazarken, bu tarih bazılarında 1576 yılıdır.
KAYNAK: http://www.turkiyegazetesi.com.tr/vehbi-tulek/519089.aspx
-------------

KELİMELER


Gizem: 1. Sır / bilinmeyen şeyler, esrarengizlik.
Gizem: 2.  a. Duyuları aşan; usumuzun doğal durumunda, varoluşu ve özü bize kapalı, saklı kalan şey. b. Doğaüstü inanç doğruları. 

Gizemcilik (nedir ne demek)
1.    Aklın yetmediği alanlarda ve özellikle Tanrı kavramında, gerçeğe gönül yoluyla veya bir irade zorlayışıyla ulaşılabileceğini kabul eden felsefe ve din öğretisi, mistisizm.
2.    Tinsel tutum ve düşünüş; yaşama doğrultusu olarak: a. Karanlık, gizemle yüklü olana duyulan aşırı eğilim. b. Açık olmayan, gizemsel düşünme biçimi. c. Tanrısal sezgi yoluyle, algılanamayan doğaüstü gerçekleri yaşama. d. Tanrı'ya erişme çabalarının tümü. e.  Yüksek bir gücü kavramak ve eylemlerini bu güce göre düzenlemek için gerçekliğin üstüne yükselme eğilimi.
Sofi: Tasavvufu yaşam biçimi olarak seçen kişiye verilen addır. Mutasavvıf da denir.
Vera: Şüpheli şeylerden kaçmaktır (Taberani)

------------------------------------------------------------------